Yusuf’un karısı Aslı (25) akciğer hastalığı yüzünden hastaneye yatırılmıştır, kanser şüphesiyle ağır bir kötümserlik yaşıyordur. Aslı’nın ölüm korkusu ve yalnızlık duygusu öyle derindir ki kocası Yusuf’u kendi derdine ortak etmeyerek onu da başka bir yalnızlığa iter. Aslı’nın hastane odasını paylaştığı Elena (22) çıkar karşımıza. Elena ülkesinden uzakta yaşam mücadelesi veren, acımasız insanların eline düşmüş, talihsiz bir kadındır. Elena, bir iki günden sonra Yusuf’un tekrar karşısına çıkar. Çok güç durumda kalmıştır ve Yusuf’tan başka arayacak kimsesi yoktur. Yusuf Elena’ya yardımcı olur. Elena’nın Yusuf’a yönelişi bir noktadan sonra tam anlamıyla bir zorunluluktur artık. Elena ile Yusuf arasındaki bu kaçınılmaz yakınlaşma, derin bir suçluluk duygusunun oluşmaya başladığı andır. Başka bir gözle çapkınlık, gönül macerası diye nitelendirilebilecek bu hikaye, aslında bir erkek yalnızlığının, tekdüze bir yaşamın derinliksiz yansımasıdır.