Selin, Aslı, Hande ve Ebru, Ademoğlu ailesinin evine geldiklerinde, duydukları haberin gerçekliğine hala inanamamaktadırlar. Ta ki onu karşılarında canlı kanlı görene kadar. Dört kız arkadaş, henüz yaşadıkları şaşkınlığı atlatamamışken, Eren hakkında öğrendikleri, daha büyük bir şaşkınlık ve üzüntü yaşamalarına sebep olur. Tüm bunlardan en çok etkilenen ise Aslı olacaktır.
Evine, ailesine, arkadaşlarına kavuşan Açelya, onlardan ayrı geçen zamanda kendiyle hesaplaşma fırsatı bulmuştur. Şimdi eski yaraları sarmak zamanıdır. Kendini, kırdığı, kızdırdığı herkese karşı affettirmeye çalışacaktır.
Güven, Açelya’nın bulunduğu haberini alınca Komiser Vecip’in yanına koşar. Tuttuğu yas nihayet sona ermişken, bu kez adım adım başka bir felakete sürüklendiğinin henüz farkında değildir.
Eren User davasıyla ilgilenen Vecip, Güven’le daha evvel yaptıkları konuşmadan dolayı huzursuzdur. Güven’in şüpheliler listesinden bir an önce çıkabilmesi için, olay saatinde nerede olduğunu ispatlaması gerekmektedir. Güven’in bu olayla bir bağı olmadığına dair inancı tamdır.
Üst üste yaşanan olaylar, Toprak ve Selin arasındaki buzların erimeye başlamasını sağlar. İki aşık, Janset olayının gölgesine rağmen birbirlerinden uzak duramamaktadırlar.
Güven, tüm okların kendisini gösterdiğini fark edince, başındaki beladan kurtulmak için, yardım alması gerektiğini anlar. Ona yardım edecek kişiden bir isteği daha vardır: Açelya’yı son bir kez görmek.
Açelya ve onun yokluğunda A. tehdidiyle zor zamanlar geçirmiş olan dört arkadaşı sonunda rahat bir nefes alabilecek midir? Her şey bitmiş midir midir gerçekten, yoksa A. hala peşlerinde midir?