Memleketi Chicago’ya dönen Kore Savaşı gazisi siyahi Atticus Freeman, kayıp babası Montrose’dan bir mektup bulur. Mektup onu Massachusetts, Ardham’daki bir aile mirasını keşfetmeye davet eder. Atticus yanında siyahilere özel bir seyahat rehberi yayınlayan amcası George ve cazibeli bir genç kız olan Leti olduğu halde bir yolculuğa çıkar.
17. yüzyılda garip bir İngiliz yerleşimci grubu tarafından oluşturulmuş Devon’a doğru yola koyulurlar. Bir grup ırkçı beyaz, onları durdukları ilk kasabadan kovalar. Kısa süre sonra, kendi icadı bir gün batımı yasasını uygulamaya hevesli olan Devon’un ırkçı şerifi Eustice Hunt ile karşılaşırlar. Gün batımından hemen sonra şerifin yardımcıları, onları linç etmek amacıyla yolcuları ormana kaçmaya zorlar, ancak hep birlikte doğaüstü vahşi canavarların saldırısına uğrarlar.
Atticus, George ve Leti, polis memurları ölürken kaçmak için mücade verirler. Canavarlar bir ıslık sesinin çağrısına uyarak geri çekilir. Sabah olduğunda, üçlü, onları sıcak bir şekilde karşılayan gizemli bir beyaz olan William tarafından karşılanır ve görkemli bir malikanede konaklamak üzere ormanı terkederler. Bu olanlar sadece başlangıçtır.