Süper kahramanlar aslında birer o-çocuğu olsaydı ne olurdu? Amazon‘un bu Prime dizisi The Boys, Netflix‘e taş çıkartan bir yapım. Son yıllarda alışık olduğumuz alternatif çizgi roman soslu dizilere daha da bir level atlatacak lezzet ile geliyor.
Dizinin kahramanı Hughie bir teknoloji dükkanında asgari ücretle tezgahtarlık yapan sıradan bir delikanlıdır. Bir gün sevgilisi, süper hızlı süper kahraman olan A-Train (The Flash‘tan bozma bir siyahi sözde kahraman) tarafından adeta ezilerek katledilir. A-Train, The Seven (7’ler) isimli süper kahraman grubunun “asil” bir üyesidir, dolayısıyla adeta dokunulmazlığı vardır. Hughie bu olay sebebiyle The Seven’ın asıl yüzünü görme fırsatı bulacağı olaylar silsilesine sürüklenir.
Öte yandan The Seven’da boşalan bir koltuk için ülke çapında yapılan seçmeleri, tertemiz saf duyguların insanı olan Erin isimli genç kız kazanır. The Starlight kod ismiyle 7’lerin arasına katılan genç süper kahraman kız nasıl iğrenç bir gruba dahil olduğunu daha ilk gününde cinsel istismara uğrayarak “acı” bir şekilde tadar.
Bütün bunlar olurken Hughie’ye yaklaşan bir FBI ajanı, ondan The Seven grubunun kirli çamaşırlarını ortaya dökecek bir gizli operasyona omuz vermesini ister. Olaylar gelişir.
Yazan: Altyazi.org ekibi
Gerçekten nefis bir süper-kahraman anti-kahraman fantazisi. Tema olarak Wathcmen gibi, tarz olarak True Blood’ı andırıyor. Yani onun gibi şaşırtıcı ve grafik şiddet dozu yüksek. Ayrıca komik. Dibim düştü.
The Boys 1. sezon çok heyecanlı bir yerde bitti. Bu galiba çizgiroman uyarlamasıymış. Alıp onu mu okusak. The Walking Dead’de öyle yaptık. Şimdi çizgiromanı da bitti. Ortada kaldık.