“Aradığın her şeyi kadınların bacaklarının arasında bulabilirsin”. ‘Bacak arası fotoğrafçılığı’ üzerine aldığı derste ustası böyle söylüyor Yu’ya. Sürekli değişim halinde olan Japonya’da kadın külodu, bastırılan arzuların yarattığı gerilimin sembolüne dönüşmüş durumda. Sono da, buradan komedi, romans, melodram ve manga karışımı bir film ortaya çıkarıyor. Yu’nun annesinin ölümünden sonra, babası kendisini dine adayarak kefaret ve bastırma üzerine bir hayat kuruyor. Yu, babasının sevgisini kazanabilmesinin tek yolunun günah işlemek olduğunu görüyor ve en büyük günahın cinsellikten geçtiğine karar vererek, “bacak arası fotoğrafçısı” olmaya karar veriyor. Sonra iki kadın dahil oluyor; Yu’nun kalbini çalıp ona ilk ereksiyonunu yaşatan Yoko ve babasını hadım etmiş psikopat Aya. Cinsiyet rollerini tersyüz eden bir romantik komedi, çizgi roman estetiğinde bir aksiyon. Yalnızca Japon sinemasının yapabileceği bir şekilde, şehvetin masum ve sapıkların şerefli olabileceğini gösteren bir film