“Merhamet duygusu olmayan biri artık insan değil demektir” Orta Çağ Japonya’sında özgürlüklükçü politikaları yüzünden sürgüne gönderilen vali Taira, oğlu Zushio’ya böyle söyler. Zushio, annesi Tamaki ( muhteşem Kinuyo Tanaka) ve kız kardeşi Anju’yla beraber ailesinin topraklarından kaçar. Bir rahibenin ele verdiği Zushio ve Anju, zalim Sansho’nun (Eitaro Shindo) yönettiği çok büyük bir esir kampına gönderilirler. Anneleri de kaçırılarak uzakta ki bir adaya götürülüp Fuhuşa itilir. Böylece, sinema adına yapılmış en dokunaklı ve felsefi yolculuklardan biri başlar. Kenji Mizoguchi’nin ölümünden kısa bir süre önce çektiği bir dizi başyapıtın belki de doruk noktası olan Efendi Sansho, büyük ölçüde, ağır kamera hareketleriyle ilerleyen karmaşık biçimde tasarlanmış genel planlardan oluşan, yönetmenin imzası haline gelmiş bir görsel Uslubun mükemmeliyetini sergiler; Mizoguchi bu tarzı 1930’lardan itibaren geliştirmeye başlamıştır.