Sherlock, bir sinema salonunda film oynatıcısıdır ama hayal dünyasında yaşar..Esas hayali sıkı bir dedektif olmaktır ve tabi bir de sevdiği kızla evlenmek..Ama beş parasızdır ve bu biraz zor gözükür.. Derken dedektif olma fırsatı eline geçer.. Ama gerçek hayatta değil rüyada..Çünkü Sherlock oynattığı bir gangster filminin içerisine girerek oradaki dedektif olmuştur… Keatonun filmleri geometriden, pandomimden, biçimden çok beslenir..(msl. General filmindeki tren vb. sahneler gibi..) Bu sessiz filmde de aynı geometrik ustalık başarıyla kullanılmış..Takım elbiseli kötü adamlardan kaçarken bindiği motor sahnesi harikadır..Motorla kaçarken öyle sahneler kullanılmış ki gerçekten o zamana göre bir nimet olmuştur mutlaka..Gene bir kulübede Sherlocku kıstırır kötü adamlar, o da kadın kılığına girerek arka pencereden sıvışır… Çok çok keyifli… Ayrıca Time Dergisi’ne Göre tüm zamanların en iyi 100 Filminden biridir…