Jean-Luc Godard’ın fahişeliği modern kapitalist devlette yaşamın ana metaforu olarak işlediği birçok filmden biridir. Godard için, kendisini para için satan bir kadın, yaşam değerini artıran son derece kişisel bir eylem olan sevişmenin nasıl diğer her şey gibi bir mala dönüştüğünün kusursuz bir imgesidir. Bu süreç içinde, insanoğlu kendisiyle yabancılaşarak satılacak ve satın alınacak bir şeye dönüşür.