İrini ve Ali Paris’te, bir uluslararası gazeteciler toplantısında tanışmış, birbirlerine âşık olmuşlardır. Ali tehlikeli konuları kurcalamakla ünlü bir Türk gazetecidir. İstanbul kökenli Yunan bir babanın kızı olan İrini de Yunanistan’da gazetecilik yapmaktadır. Albaylar cuntası döneminde, altı yaşındayken, babasının sivil polisler tarafından tutuklanıp götürülüşüne tanık olmuştur. Daha sonra babasının ölüm haberi gelmiş, ama ölüsü bulunamamıştır. İrini, hem sevgilisini hem de babasının şehrini görmek için, ilk kez İstanbul’a gelir. Birlikte geçirdikleri aşk ve tutku dolu birkaç günün ardından Ali ansızın kaybolur.