1990’lı yıllarda Avrupa’nın göbeğinde, Bosna-Hersek’te yaşanan acı dolu savaş yıllarına ayna tutan film, savaş sonrasında yakınlarını arayan insanların dramatik öyküsünü konu alıyor. Bünyamin çocukluğunda kıskançlığı nedeniyle bir arkadaşının ölümüne sebep olmuş ve bu travmadan yıllarca kurtulamamıştır. Ailesinden kaçma ve insanlara iyilik yapma üzerine kurulu bir hayat yaşayan Bünyamin, bir süredir Bosna’da toplu mezarlardan ceset çıkaran bir kuruluşta çalışmaktadır. Türkiye’ye dönmesine günler kala Mostar Köprüsü’nde intihar etmeye çalışan Zrinka ile tanışır. Genç kadın savaş sırasında tüm yakınları kaybetmiş bir psikologtur. Bünyamin onu hayata geri döndürür ve Zrinka da onun psikolojik travmalarını çözmeye yardımcı olmaya başlar. İkisi arasında başlayan ve birbirlerine açıklamadıkları aşk, Bünyamin’i Hasankeyf’e dönüp ailesiyle yüzleşmeye iter. Bünyamin’den haber alamayan Zrinka da onu bulabilmek için Hasankeyf’e gittiğinde kendilerini ilginç gelişmeler içerisinde bulurlar.