Latin Amerikan ülkesinde kötü şeyler olmaktadır. Taşrada düşük kademeli devlet memurları öldürülmekte, başkentte ise sokak lambalarından üzerlerine sloganlar sıvanmış ölü köpekler sallanmaktadır. Ortaya “Ezequiel” diye bir isim çıkmıştır; devrim yapmaya ant içmiş, fanatik taraftarlarının bir Tanrı gibi tapındığı görünmez bir lider. Ezequiel’in taraftarlarınca uygulanan acımasız sindirme taktikleri sonucunda telaşa kapılan ordu, aynı şiddette karşılık vermeyi kararlaştırınca, ortalıkta kolektif panik havası esmeye başlar. Vaka, sabık bir avukat olan polis müfettişi Augustin Rejas’a verilir. Görevi, bunun şartların ortaya çıkardığı bir efsane mi, yoksa devlete yönelik ciddi bir tehdit mi olduğunu bulmaktır. Rejas, asilerin gözle görülür ilerlemesinin yarattığı gölgenin altında, Ezequiel’in ayak izlerini sürmeye başlar. Ama zor olan sadece görevi değildir. Evli ve çocuklu olmasına rağmen yasak aşk yaşadığı aşkının da bu örgüte üye olduğunu sanmaktadır.