Aşk, şefkat, saygı ve notaları doğru basmak… Mutluluğun anahtarı budur. Ama 72 yaşında, yaşlı, utangaç ve huysuz Arthur için pek öyle sayılmaz. Kanserle boğuşan sevgili eşi Marion´ın ısrarlarıyla, sıra dışı yerel bir koroya katılır Arthur. Oğlu James ile arası iyi olmayan ve koronun yönetmeni Elizabeth´in cazibesine karşı koymaya çalışan Arthur, müzikal bir keşifle aradığından çok daha fazlasını bulacak, hayatı yeniden sevmeyi öğrenecektir. London to Brighton´ın yönetmeni Paul Andrew ´nun çektiği, komedi ve dramın bir araya geldiği bu dokunaklı film, değişmek için asla geç olmayacağını kanıtlıyor…